15. Yüzyıl’dan Sürpriz: Visegrád Kalesi’nde İtalyan Rönesans Şaheseri Keşfedildi
Visegrád Kalesi’nde yapılan son arkeolojik kazılar, Avrupa sanat tarihine yeni bir sayfa ekledi. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin kuzeyinde yer alan bu tarihi mekânda, İtalyan Erken Rönesans ustası Benedetto da Maiano’ya ait mermer melekler bulundu. Bu keşif, sadece sanat dünyasını heyecanlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda 15. yüzyıl Macaristan’ının kültürel zenginliğini de gözler önüne seriyor.
Beklenmedik Bir Keşif: Mermer Melekler
Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan melek başları ve kanatları, kale kompleksindeki Fransisken manastırının kilisesinde bulunan 15. yüzyıla ait beyaz mermerden yapılmış bir sunağın parçalarıydı. Her ne kadar bazı hasarlar görmüş olsalar da, bu parçalar büyük ölçüde sağlam durumda ve Benedetto da Maiano’nun ustalığını gözler önüne seriyor. Saç, tüy ve yüz detaylarındaki incelik, sanatçının imzası niteliğinde.
Benedetto da Maiano: Bir Rönesans Dehası
1442 yılında Toskana’nın Maiano kentinde dünyaya gelen Benedetto, ahşap ve mermer oyma sanatını önce amcası Giuliano’dan, daha sonra Antonio Rossellino’dan öğrendi. Kısa sürede her ikisini de yetenek ve ünde geride bıraktı. Kariyerine perspektif intarsia (farklı renklerde ahşap kakma kullanarak karmaşık mimari sahneler, figürler, yapraklar ve geometrik desenler oluşturma) ile başlayan sanatçı, Urbino Dükü Federico da Montefeltro’nun muhteşem studiolo’sunu (çalışma odası) yaratarak ününü Avrupa’ya yaydı.
Kral Matthias Corvinus ve Sanat
Biyograf Giorgio Vasari’nin aktardığına göre, Benedetto da Maiano, Macaristan Kralı Matthias Corvinus dahil olmak üzere Avrupa’nın taç sahibi liderlerinden siparişler aldı. Kral Matthias, Benedetto’yu bizzat Buda’ya davet etti. Ancak deniz yolculuğu sırasında nemden dolayı zarar gören eserler, kralın huzurunda dağılınca Benedetto büyük bir utanç yaşadı. Bu olaydan sonra ahşaptan mermere geçiş yapan sanatçı, kral ve kraliçe için mermer rölyef portreler yaptı.
Visegrád Kalesi’nin Tarihi Önemi
- yüzyılda inşa edilen Visegrád Kalesi, 14. yüzyılda resmi kraliyet ikametgâhı haline geldi ve 15. yüzyılda daha da genişletilip yenilendi. Kral Matthias, sarayın iç mekânını neredeyse tamamen yeniden düzenledi ve Fransisken manastırının inşaatını tamamladı. İtalyan Rönesans tarzında beyaz mermerden görkemli bir sunak sipariş etti.
Keşfin Arkeolojik ve Tarihi Önemi
Bu keşif, Kral Matthias’ın 15. yüzyıl Avrupa’sında Macaristan’ı kültürel ve sanatsal bir merkez olarak konumlandırma vizyonunu doğruluyor. Arkeolog Gergely Buzás’ın belirttiği gibi, “Benzer kalitede ve iyi durumda, ancak şimdiye kadar bilinmeyen Rönesans sanat eserlerini bulma şansı artık çok düşük.” Devam eden kazılar, Macaristan’ın zengin ortaçağ tarihine ışık tutacak daha fazla önemli keşif vaat ediyor.
Visegrád Kalesi’nin Geleceği
Bugün ziyaretçilere açık olan kale, Kral Matthias Corvinus dönemindeki ihtişamına kavuşmak için yeni bir kazı ve restorasyon programından geçiyor. Bu çalışmalar, sadece tarihi bir mekânı canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda Orta Avrupa’nın zengin kültürel mirasını da gün ışığına çıkarıyor.
Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.