Namazda Sûre Sıralaması, Sehiv Secdesi ve Kırâat Nasıl Olmalıdır?
Namaz, tıpkı güzel bir kekin şekli ve kıvamı gibi, düzgün ve anlamlı olmalı. Kekin içinde hangi malzemeler varsa, onun lezzeti de ona bağlıdır. Eğer kekin kalıbı düzgün değilse, sonuç da dağılır, kıvamını bulmaz. Aynı şekilde, namazın da şekli düzgün olmalı, içindeki anlam ve düşünceler de sağlam olmalıdır. Yani, namazımızı hem şekil olarak hem de içerik olarak doğru kılmalıyız ki, manasını da doğru bir şekilde yaşaya bilelim. İmanın ardından namaz, en önemli ameldir ve bu noktada hassasiyet göstermek, Allah’ı daha fazla razı etmek için önemlidir.
Bir gün, Hazret’in talebelerinden Tahir Efendi, mutfağa gittiğinde tuvaletle ilgili hassasiyetinden bahsediyordu. O, temizliğe büyük özen gösteriyor, herhangi bir kirin üzerlerine sıçramamasına dikkat ediyordu. Bu da bize şunu hatırlatıyor: Bir insan, Allah’a yönelirken en değerli ve önemli şeylere gereken özeni göstermelidir. Ancak, aynı dikkat ve özeni namazda da gösterdiğimizde, gerçekten etkili bir ibadet gerçekleştirmiş oluruz.
Namazla ilgili pek çok soru geliyor, özellikle Fatiha ve diğer surelerin sırası, okunuş biçimi, sesli ya da sessiz okunması gibi konular. Bunlara değinelim. Namazda Fatiha’dan sonra okunan zammı surelerin sıralanışı, genellikle Kur’an’daki sırasına uygun olmalıdır. Yani, bir sureyi okuduktan sonra bir diğerini, sıraya göre okumalıyız. Bir surenin içinde kaybolmak yerine, doğru sıralamayla, birbiriyle uyumlu şekilde namazı kılmalıyız.
Namazda kıraat (okuma), farz bir ibadettir. Kıraat, ilk iki rekatta yapılırken, diğer rekatlarda da devam etmesi gerekir. Özellikle sabah namazında, birinci rekatta daha uzun ayetler okumak sünnettir. Diğer namazlarda ise, kıraatların uzunluk açısından dengede olması önerilir. Örneğin, ikindi namazında birinci rekattan uzun bir kıraat okumak mekruhtur. Namazda en kısa ayet, Kevser Suresi kadar olabilir. Ayrıca, Hanefi mezhebine göre, namazda kıraat yaparken dudaklarımızı oynatmalı, fakat sesi sadece kendimiz duymalıyız. Bu, namazın doğru kılınabilmesi için gereklidir.
Sesli ve sessiz kıraat konusuna gelirsek, bazı namazlarda sesli okumak uygunken, bazıları için sessiz okuma daha doğrudur. Özellikle sabah, akşam ve yatsı namazlarında kişi tek başına namaz kılarsa, kıraati sesli ya da sessiz yapabilir. Ancak cemaatle namazda, imamın kıraati herkes için geçerli olur. Hanefi mezhebinde, cemaatin imamı takip etmesi gerekmektedir. Yani, imam ne okursa, cemaat de onu takip eder.
Zammı surelerin sıralanışında da dikkat edilmesi gereken bir konu var. Kur’an’daki sıralamaya aykırı şekilde sureleri atlayarak okumak mekruhtur. Örneğin, İhlas Suresi’ni okuduktan sonra bir başka kısa sureye geçmek mekruh olur. İki sure atlamak bu noktada caizdir. Ayrıca, aynı sureyi birden fazla kez okumak da farz namazlarında mekruhtur, fakat nafile namazlarda bu yapılabilir.
Namazda unuttuğumuz bir şey olduğunda, örneğin bir zammı sureyi okumayı unuttuysak, bu bir vacibin terkine neden olur ve iadesi gereklidir. Bu durumda namazın geçerliliğini sağlamak için sehiv secdesi yapmak gerekir. Sehiv secdesi, namazdaki eksiklikleri tamamlamak için yapılır.
Bir diğer önemli nokta da, namazda dikkat edilmesi gereken şeylerin başında namazı terk etmenin büyük bir hata olduğudur. Dünyada her şeyin telafisi olabilir, ama namazı terk ettikten sonra, ölüm bizi uyandırmadan önce uyanmak çok daha zor olur. Bu yüzden namazı doğru ve düzenli bir şekilde kılmak, hayatımıza büyük bir huzur ve bereket katacaktır.
Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.