Kıyamet Tarikatı: Aum Shinrikyo’nun Şok Edici Hikayesi

Bir Yoga Grubundan Kıyamet Tarikatına: Aum Shinrikyo’nun Doğuşu

1984 yılında Japonya’da sıradan bir yoga ve meditasyon grubu olarak kurulan Aum Shinrikyo, kısa sürede dünyanın en tehlikeli tarikatlarından birine dönüştü. Peki bu inanılmaz dönüşüm nasıl gerçekleşti?

Tarikatın kurucusu Shoko Asahara, yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Görme engelli olan Asahara, okulda zorbalığıyla tanınıyordu. Üniversiteye kabul edilmeyince Doğu tıbbı ve astroloji gibi alanlara yöneldi. 1980’lerin başında çeşitli dini ve felsefi akımları incelemeye başladı.

Asahara kısa sürede kendisini “Mesih” ve “reenkarne olmuş Buda” ilan etti. Etrafında topladığı müritlere dünyanın sonunun yaklaştığını ve sadece kendisine inananların kurtulacağını vaaz etmeye başladı. İşte böylece sıradan bir yoga grubu, tehlikeli bir kıyamet tarikatına evrildi.

Aum Shinrikyo’nun Yükselişi ve Karanlık Yüzü

Tarikat hızla büyüdü ve 1989’da Japonya tarafından resmi din olarak tanındı. Kısa sürede yaklaşık 1 milyar dolarlık bir servete ulaştılar. Örgütün gizli amacı önce Japonya’yı sonra tüm dünyayı ele geçirmekti.

Asahara, ABD ve Japonya arasında çıkacak korkunç bir savaştan sonra sadece kendi müritleri hayatta kalacak diyordu. Eğer bu savaş çıkmazsa kendileri çıkaracaklardı!

Tarikata üst düzey bürokratlar, zengin iş adamları ve ünlüler de katılmıştı. En iyi üniversite mezunları arasında popülerdi. Bu yüzden “seçkinlerin dini” olarak anılıyordu. Sadece Rusya’da 40 bin müritleri vardı.

Kanlı Eylemler Başlıyor

Aum Shinrikyo zamanla şiddet eylemlerine yöneldi. Ayrılmak isteyen müritleri öldürmeye, kendilerini soruşturan savcı ve gazetecilere suikast düzenlemeye başladılar. 1993’te bekledikleri kıyameti hızlandırmak için şarbon salgını oluşturmaya çalıştılar ama başarısız oldular.

Aynı yıl kitlesel katliamlar için sarin gazı üretmeye başladılar. İlk kez 1994’te Matsumoto şehrinde 8 kişiyi öldürdüler. Ama asıl büyük saldırı için hazırlanıyorlardı…

Dünyayı Şoke Eden Saldırı: Tokyo Metro Katliamı

20 Mart 1995 sabahı tüm dünya dehşete kapıldı. Aum Shinrikyo üyeleri Tokyo metrosuna eşzamanlı sarin gazı saldırısı düzenledi. Amaçları olabildiğince çok insan öldürmek ve toplumu paniğe sürüklemekti.

Saldırıda 12 kişi hayatını kaybetti, 6 binden fazla kişi yaralandı. Kurbanların tek “suçu” o sabah metroda bulunmaktı. Polis kısa sürede saldırının arkasındaki örgütü tespit etti.

Bir hafta sonra tarikatın Tokyo yakınlarındaki gizli üssü basıldı. Kimyasal silahlar, patlayıcılar ve hatta bir Rus askeri helikopteri ele geçirildi. Tarikatın ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıkmıştı.

Aum Shinrikyo’nun Sonu ve Mirası

Tarikat lideri Asahara ve üst düzey yöneticileri kısa sürede yakalandı. Uzun bir yargılama sürecinden sonra Asahara ve 12 müridi idama mahkum edildi. Cezalar 2018’de infaz edildi.

Ancak Aum Shinrikyo tamamen ortadan kalkmadı. İsim değiştirerek Aleph adıyla faaliyetlerine devam etti. Şu anda bile dünya çapında binlerce müridi olduğu tahmin ediliyor. Japonya’da “tehlikeli din” olarak görülse de hala yasal statüsünü koruyor.

Aum Shinrikyo vakası, sıradan görünen bir dini grubun nasıl tehlikeli bir terör örgütüne dönüşebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek. Dünyanın dört bir yanındaki benzer tarikatlar için de bir uyarı niteliğinde.

Sıkça Sorulan Sorular

Aum Shinrikyo neden Tokyo metrosunu hedef aldı?
Tarikat, olabildiğince çok can kaybına yol açmak ve toplumu paniğe sürüklemek istiyordu. Metro istasyonları kalabalık olduğu için tercih edildi.

Sarin gazı nedir ve etkileri nelerdir?
Sarin, son derece zehirli bir sinir gazıdır. Solunduğunda hızla sinir sistemini etkiler, nefes almayı zorlaştırır ve ölüme yol açabilir. Tek bir damlası bile öldürücü olabilir.

Aum Shinrikyo’nun günümüzdeki durumu nedir?
Tarikat Aleph adıyla varlığını sürdürüyor. Üye sayısı azalsa da hala binlerce müridi olduğu tahmin ediliyor. Japonya tarafından yakından izleniyor.

Shoko Asahara’nın son sözleri ne oldu?
Asahara idam edilmeden önce sessizliğini korudu ve herhangi bir açıklama yapmadı. Pişmanlık belirtisi göstermedi.

Saldırının kurbanları nasıl anılıyor?
Tokyo’da saldırının kurbanları anısına bir anıt bulunuyor. Her yıl 20 Mart’ta anma törenleri düzenleniyor.