İngiliz Belgelerinde Mustafa Kemal ve Milli Mücadele: 100 Yıl Öncesine Bir Bakış!
1919: Kartların Yeniden Dağıtıldığı Yıl
Mustafa Kemal ve Milli Mücadele‘nin İngiliz devlet belgelerine girmesi, 1919 yılının ikinci yarısında başlıyor. İlk değerlendirmelerde, bu hareketin İngiltere karşıtı bir potansiyel taşıdığı ve silahlı ayaklanmaya dönüşebileceği belirtiliyor.
1919 yılı, hem Türkiye hem de dünya için yeni bir dönemin başlangıcıydı. I. Dünya Savaşı sona ermiş, Osmanlı İmparatorluğu yenilgiyi kabul etmişti. Dünya güç dengeleri değişiyordu ve yeni bir düzen kuruluyordu.
Mondros Mütarekesi ve Osmanlı’nın Yenilgisi
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıktığını resmi olarak ilan ediyordu. Ateşkesin ardından başkent İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde büyük bir kaos baş gösterdi. Ordu dağıtılmış, silahlara el konulmuştu.
İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı’yı Paylaşma Planları
Savaşın galipleri olan İngiltere ve Fransa, Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını kendi aralarında paylaşmayı planlıyordu. Ancak Fransa, bir an önce barış yapıp “Türkiye meselesini” kapatmak istiyordu. Sömürgelerindeki Müslümanlarla sorun yaşamaktan çekinen Fransa, İstanbul ve Türkiye’deki Müslümanların barış ve istikrar içinde olmasını arzuluyordu.
Üç Farklı Bakış Açısı: İngiltere’nin Türkiye Politikası
İngiltere’nin Türkiye politikası ise daha karmaşıktı. Üç farklı bakış açısı öne çıkıyordu:
- Başbakan Lloyd George: Türkleri sevmeyen ve bir an önce “Türk meselesinin” çözülmesini isteyen Lloyd George, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir an önce paylaştırılıp yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu.
- Harp Nazırı Winston Churchill: Türkiye’nin işgal edilmesinin milliyetçi hareketi güçlendireceğinden endişe eden Churchill, askeri çözüm konusunda daha temkinli davranıyordu. Bolşevik Rusya’dan çekinen Churchill, İngiltere’nin gereksiz yere yeni bir cephe açmaması gerektiğini savunuyordu.
- Hindistan İşleri Bakanı Edwin Montagu: Hindistan’daki Müslümanların tepkisinden çekinen Montagu ise, İstanbul’un Türkiye’de kalması ve hilafete dokunulmaması gerektiğini savunuyordu. Ona göre, İstanbul, bir hilafet merkezi olarak varlığını sürdürmeliydi.
İzmir’in İşgali: Milli Mücadele’nin Başlangıcı
İngiltere, Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesini bahane ederek Türkiye’yi fiilen işgal etmeye başladı. 15-16 Mayıs 1919‘da İzmir’in Yunanistan tarafından işgal edilmesi, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele için bir dönüm noktası oldu.
İngiliz İstihbarat Raporlarında Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
İngiliz istihbaratı, İzmir’in işgalinin ardından Mustafa Kemal ve Milli Mücadele‘yi yakından takip etmeye başladı. Sahada bulunan ajanlardan ve Milli Mücadele‘ye destek veren askerlerin iletişimlerini dinleyerek bilgi topluyorlardı.
İstihbarat raporlarında Mustafa Kemal‘in hareketinin, Anadolu’daki halkı bir araya getirdiği ve giderek güçlendiği vurgulanıyordu. İstanbul merkezli İngiliz istihbaratı, Türkiye’deki direniş hareketinin potansiyelini anlamış ve Londra’yı bu konuda uyarmıştı. Ancak İngiliz hükümeti, bu uyarıları ciddiye almadı.
İngiliz Belgelerinde Mustafa Kemal’in Algılanışı
İngiliz istihbaratının ilk raporlarında Mustafa Kemal, herhangi bir subay gibi sıradan bir isim olarak geçiyor ve ismi bile yanlış yazılıyordu. Bu durum, İngilizlerin Mustafa Kemal‘i başlangıçta ciddiye almadığını gösteriyor.
Anadolu’daki Hristiyanların Güvenlik Kaygıları
İngiliz istihbarat raporlarında öne çıkan bir diğer konu da, Anadolu’daki Hristiyanların (Yunan ve Ermeni) güvenlik kaygıları. Raporlara göre, bu topluluklar milliyetçi hareketin kendilerine zarar verebileceğinden endişe ediyorlardı. Ancak İngilizler, Mustafa Kemal ve diğer liderlerin bu tür olayların yaşanmaması için gerekli önlemleri aldığını tespit etmişti.
İngilizlerin İkinci Büyük Hatası: İstanbul’un İşgali
İngilizler, 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal etti. Osmanlı hükümetini barışa zorlayabileceklerini düşünen İngilizler, İstanbul’u işgal ederek Boğazlar, Kürdistan ve Ermenistan meselelerinde istediklerini elde edebileceklerini sanıyordu.
Ankara Hükümeti ve Yeni Bir Parlamento
Ancak İngilizlerin beklemediği bir şey yaşandı. Anadolu’da, İngilizlerin ulaşamayacağı bir yerde yeni bir parlamento kuruldu. Ankara Hükümeti olarak bilinen bu yeni hükümet, milli mücadelenin merkezi haline geldi.
Dünya tarihinde ender görülen bir şekilde, Milli Mücadele bu parlamento aracılığıyla yürütüldü. Hem askeri hem siyasi hem de diplomatik mücadele, Ankara Hükümeti’nin ve TBMM’nin koordinesinde gerçekleştirildi.
İngiltere’nin Uzlaşmaz Tutumu ve Büyük Taarruz
İngilizler, Ankara Hükümeti ile temas kurarak Sevr Antlaşması’nın yerine milli mücadeleyi sona erdirecek yeni bir anlaşma arayışına girdi. Ancak İngiliz hükümeti, uzlaşmaya yanaşmadı ve Yunan ordusunun Milli Mücadele‘yi bastıracağına inanmaya devam etti.
25 Ağustos 1922’de, Fethi Bey (Okyar) Londra’dan Ankara’ya bir telgraf çekti. Telgrafta, Lloyd George’un hala Türkiye’yi parçalamak istediği belirtiliyordu. Ertesi gün, 26 Ağustos’ta Büyük Taarruz başladı.
İngilizlerin Yanlış Hesapları ve Milli Mücadele’nin Zaferi
İngiliz istihbaratı, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele‘nin potansiyelini öngörmekte başarısız olmuş ve İngiliz hükümetini yanlış yönlendirmişti. Mondros Mütarekesi‘nin ardından milliyetçi hareketi bastırabileceklerini düşünen İngilizler, Anadolu halkının direniş azmini küçümsemişti.
İngilizler, İstanbul’un işgaliyle Osmanlı hükümetini kontrol altına alabileceklerini ve Milli Mücadele‘yi kolayca bastırabileceklerini düşünmüştü. Ancak Ankara Hükümeti‘nin kurulması ve TBMM’nin milli mücadeleyi yönlendirmeye başlaması, İngilizlerin planlarını bozdu.
Milli Mücadele, Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük için verdiği büyük bir mücadele örneğidir. İngiliz belgeleri, bu mücadelenin ne kadar zorlu ve çetin geçtiğini gözler önüne seriyor.
İlginç Bilgiler
- İngiliz istihbarat raporlarında Mustafa Kemal‘in ismi, ilk başlarda Mustafa Kernel, Kemal, Kemmal Paşa gibi farklı şekillerde yazılmıştır.
- İngilizler, İstanbul’un işgalinin ardından Türk halkının tepkisini yumuşatmak için propaganda faaliyetlerinde bulunmuştur.
- Milli Mücadele sırasında İngilizler, Yunanistan’a askeri ve mali destek sağlamıştır.
Soru-Cevap
İngilizler, Milli Mücadele’ye karşı nasıl bir politika izledi?
İngilizler, başlangıçta Milli Mücadele‘yi ciddiye almadı ve bastırılabileceğini düşündü. Ancak hareketin güçlenmesi üzerine, İstanbul hükümetini destekleyerek ve Yunanistan’a yardım ederek Milli Mücadele‘yi engellemeye çalıştılar.
İngiliz istihbaratı, Mustafa Kemal hakkında ne düşünüyordu?
İngiliz istihbaratı, Mustafa Kemal‘i başlangıçta sıradan bir subay olarak görüyordu. Ancak zamanla Mustafa Kemal‘in liderlik yeteneklerini ve Milli Mücadele üzerindeki etkisini fark ettiler.
İngilizler, İstanbul’u neden işgal etti?
İngilizler, İstanbul’u işgal ederek Osmanlı hükümetini kontrol altına almak ve Milli Mücadele‘yi bastırmak istedi.
İngilizler, Anadolu’daki Hristiyanlar hakkında ne düşünüyordu?
İngilizler, Anadolu’daki Hristiyanların güvenliğinden endişe ediyordu. Ancak raporlarına göre, Mustafa Kemal ve diğer liderler, Hristiyanlara yönelik herhangi bir saldırının önüne geçmek için önlemler almışlardı.
İngiltere ile Ankara Hükümeti arasındaki ilişkiler nasıldı?
İngiltere ile Ankara Hükümeti arasındaki ilişkiler, hiçbir zaman sıcak olmadı. İngilizler, İstanbul hükümetini desteklemeye devam ederken, Ankara Hükümeti‘nin meşruiyetini tanımadı.
Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.