Biyografi

Alemin En Büyük Kabadayısı! KÜRT CEMALİ KİMDİR ?

Türk topraklarında “kabadayı” olarak anılan birçok isim geçti; kimileri yanlış işlere bulaşıp adını lekeledi, kimileri ise öleceğini bilse dahi inandığı doğrulardan ve dik duruşundan taviz vermedi. İşte taviz vermeyenlerden biri, öldüğünde neredeyse tüm Türkiye’nin üzüldüğü, adına şarkılar ve kitaplar yazılan bir isim: Cemali Coşan, yani Kürt Cemali.

Kürt Cemal, 1933 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Bayburtlu bir aileye mensup olan Cemal, Şeyh Bızın aşiretine bağlıydı. Babası da tarih yazmış bir isimdi ve birçok cephede İsmet İnönü ile yan yana savaşmış bir silah arkadaşıydı. Ancak savaşın ardından devlet de halk gibi yorgun düşmüştü ve Cemal’in ailesi de sefalet içinde yaşıyordu. Ailenin yedi çocuğunun en küçüğü olan Cemal, aklını başına aldığı yaşlarda, çevresindeki adaletsizliği fark etti ve bu ona çok dokundu. Etrafındaki gayrimüslimler bolluk içinde yaşarken, kendi milleti sefalet içinde vardı. Ticaretin çoğu, Ermeni ve Rumlar tarafından yürütülüyordu. Kürt Cemal, bu durumu hazmedemedi ve ailesine yardım edebilmek için küçük yaşlarda çalışmaya başladı.

seyhbizin asireti

Daha 14-15 yaşlarında, boyunun da etkisiyle kendini akranlarından farklı hissetmeye başladı. Heybetli ve iri yapılıydı, kendisinden yaşça büyüklerle bile baş edebilecek bir güçteydi. Bu gücünü yalnızca kendisi için değil, çevresindekiler için de kullanmaya başladı. Zor zamanlar geçiren garibanlara ve yoksullara yardım etmek amacıyla adımlar attı. Bu cesaret ve gözü karalık, onu yavaşça gayrimeşru dünyaya da çekti. Ancak her işinde olduğu gibi, burada da titizdi. Kumarda, silah işlerinde, her alanda en iyi olmayı istiyordu.

İlgili: Alaaddin Çakıcı Kimdir?

Cemal’in gençliği, özellikle Ankara’daki Yenidoğan ve Atıf Bey mahallelerinde geçti. Ancak o, gerçek gücünü Hacettepe Mahallesi’nde gösterdi. Bu dönemde tanınmış kabadayılardan bazıları da Hacettepe’deydi: Sarı Veli, Dündar Kılıç ve Kabadayı Mehmet gibi isimler de orada hüküm sürüyordu. Fakat, Kabadayı Mehmet’in çevresindeki adaletsizlik ve haksızlıklar, Cemal’in gözünde onu rakip değil, bir tehdit haline getirmişti.

İçinde bulunduğu bu adaletsiz ortamda, halkının desteğini kazanan Kürt Cemal, zamanla Hacettepe’nin, hatta Ankara’nın söz sahibi oldu. Ancak, Kabadayı Mehmet’in zalimlikleri, bölge halkının gözünden düşmesine yol açtı. Onun yerine halk, yoksullara yardım eden, adaletli bir isim olan Kürt Cemal’i desteklemeye başladı. O, sadece yasadışı işlerle ilgilenmiyor, aynı zamanda mahalle sakinlerinin sorunlarını çözüme kavuşturuyor, zor durumda olanlara el uzatıyordu. Namı yalnızca Ankara’ya değil, tüm Türkiye’ye yayılmaya başlamıştı.

Cemal’in adaleti, onu sadece bir “kabadayının” ötesine taşıdı; halk, ona adalet ve merhamet gözüyle bakıyordu. Kendisini, bir halk kahramanı gibi görmeye başladılar. Fakat, o bu dünyada kimseye güvenmemeyi öğrenmişti. En yakın dostları Hüseyin ve Nurettin ile birlikte, kazandığı paraları yoksullara dağıtıyor, her fırsatta ihtiyaç sahiplerine yardımcı oluyordu.

Ancak, bir zaman sonra, Kabadayı Mehmet’in yeni açtığı mekanlarda Cemal’in egemenliğine karşı yapılan baskılar arttı. Cemal, askerdeyken, Kabadayı Mehmet’in tekrar güçlendiğini ve yeni kumarhaneler açarak, eski bölgelerinde yeniden kontrolü elinde tutmaya çalıştığını duydu. Bunun üzerine, askerlik görevini yarıda keserek Sivas’tan kaçıp Ankara’ya döndü. Ancak geri döndüğünde karşılaştığı manzara onu şaşkına çevirdi.

Kabadayı Mehmet, Cemal’in geri dönmesini fırsat bilip onu büyük bir ihtimallerle tuzağa düşürmeye karar verdi. 1962 yılı 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece, Cemal daveti kabul etti ve Kabadayı Mehmet’in mekanına gitti. Ancak orada, tuhaf bir şekilde, bazı kişiler tarafından sırtından vuruldu. Bu olayda Dündar Kılıç’ın ismi de geçse de, o dönemin tanıkları, Kılıç’ın olayla doğrudan bir ilişkisi olmadığını belirttiler.

Kürt Cemal’in ölümünden sonra, Kabadayı Mehmet de intikam alındı. Cemal’in sevenleri, onun katili olarak gördükleri Kabadayı Mehmet’in peşine düştüler. Mehmet, sonunda, Cemal’in yeğeni Nuri Coşan tarafından öldürüldü. Ancak Dündar Kılıç, İstanbul’a taşınarak, onunla ilgili gerginlikleri ortadan kaldırmaya çalıştı.

Kürt Cemal, hem gayrimeşru dünyasında hem de halkın gözünde efsaneleşti. Yılmaz Güney’in filmlerinde, Keşanlı Ali Destanı’nda, hatta Nuri Sesigüzel’in şarkılarında onun izleri hep var oldu. Yılmaz Güney, Cemal’in hayatından büyük ilham almıştı ve birçok kabadayı karakterinin temelleri Cemal’in hayatına dayanıyordu.

Kürt Cemal, adaletiyle, mertliğiyle ve cesaretiyle Türk halkının gönlünde sonsuza dek yaşayacak bir isim oldu.


Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Cevap Yazın