Alaaddin Çakıcı Kimdir? Derin Devlet İddiaları ve Yeraltı Dünyasıyla İlişkileri
Alaaddin Çakıcı, Türkiye’nin en tanınmış ve tartışmalı figürlerinden biri olarak yeraltı dünyasında ve siyasi çevrelerde geniş bir etki alanına sahipti. 20 Ocak 1953 tarihinde Trabzon’un Fındıklı köyünde doğan Çakıcı, beş çocuklu bir ailenin en büyüğüydü. Babası Ali Çakıcı, Trabzon’dan İstanbul’a göç ederek Gültepe semtinde bir kahvehane açmıştı. Genç yaşlardan itibaren çevresinde dik başlı, kavgacı ve haksızlıklara karşı sessiz kalmayan biri olarak tanımlanıyordu. Çakıcı, aynı zamanda milliyetçi bir aile yapısına sahipti ve 1980 yılında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ülkü Ocakları’nda aktif görev almıştı.
Suçlar ve Yargı Süreci
Alaaddin Çakıcı’nın suça olan yakınlığı, gençlik yıllarından itibaren belirginleşmeye başladı. Çeşitli suçlardan sabıkalıydı; özellikle adam yaralama gibi suçlar nedeniyle dikkatleri üzerine çekmişti. 1979 yılında bir çiçekçinin öldürülmesiyle ilgili olarak azmettirici olarak tutuklandı ve kısa bir süre cezaevinde kaldı. Ardından serbest bırakıldı, ancak bu serbestlik onu suç dünyasında daha da güçlü kılacaktı. 1980’li yıllarda yeraltı dünyasında adını duyurmuştu. Özellikle kumar borcu tahsilatı, haraç alma ve hayali ihracatçıların devletin vergi iadelerini soymasına aracılık yaparak ciddi bir servet edinmişti.
Derin Devletle İlişkiler
Çakıcı’nın yeraltı dünyasındaki yükselişi sadece suçlarla sınırlı değildi. Birçok iddiaya göre, Çakıcı aynı zamanda derin devletin de önemli bir figürüydü. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve özel harp daireleriyle iş birliği yaptığı söyleniyor. 1980’li yıllarda, özellikle Ermeni terör örgütü ASALA’ya karşı yürütülen operasyonlarda Çakıcı’nın özel askeri eğitimler alarak görev aldığı, hatta kendisine kırmızı pasaport verildiği iddia edilmiştir. Bu dönemde Çakıcı’ya “Atilla” kod adı verilmişti. Devletin çıkarları doğrultusunda yeraltı dünyasını yönlendiren Çakıcı, zaman zaman milliyetçi hareketin ve devletin çıkarlarını korumak için suçu bir araç olarak kullanıyordu.
İş Dünyası ve Yeraltı İlişkileri
Çakıcı’nın yeraltı dünyasında adını duyurmasının ardından iş dünyasıyla da yakın ilişkiler kurduğu öne sürülüyor. Özellikle iş adamlarından haraç toplama, borç tahsilatı ve tehdit yoluyla para kazanma konusunda oldukça başarılı olduğu iddia ediliyordu. Emlak Bankası ve Türkbank gibi finansal kurumlarla olan ilişkileri, Çakıcı’nın ekonomiye de müdahil olmasını sağladı. İddiaya göre, Çakıcı bu kurumlar üzerinden yüksek meblağlarda borçlar tahsil etmekteydi. Hatta bir dönem, Erol Evcil ve Nesim Malki gibi ünlü iş adamlarıyla birlikte çalışarak iplik fiyatlarını belirlemiş, zeytin işinde de ortaklıklar kurmuştu.
Siyasi Çatışmalar ve Eylemler
Alaaddin Çakıcı, siyasette de önemli bir figür haline gelmişti. Özellikle 1990’ların başında, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e karşı giriştiği hamlelerle dikkatleri üzerine çekmişti. Çiller’in yakın çevresiyle olan ilişkileri nedeniyle, Çakıcı’nın bu çevrelere karşı tehdit ve şantaj yaparak önemli kararları etkilemeye çalıştığı iddia edilmiştir. Çiller’in siyasi kariyerinin sarsılmasına neden olan bu olaylar, Çakıcı’nın gücünü daha da artırdı. Çakıcı, Çiller’in iktidarını hedef almış ve özellikle bankalarla ilgili çıkar çatışmalarında etkili olmuştur.
1997 yılında, Çakıcı bir televizyon kanalına çıkarak Tansu Çiller’e ağır hakaretlerde bulunmuş ve Çiller’in hükümetin içindeki yolsuzluklara göz yumduğunu öne sürmüştü. Bu açıklamalar sonrası Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener’e Çakıcı’nın yakalanması talimatı vermişti. Çakıcı, Kanada’ya kaçarak MİT’in ve Çiller’in çabalarından kurtulmuş, ancak bu olayların ardından Çiller istifa etmek zorunda kalmıştı.
İlgili: Interpol Tarafından Aranmış Danimarkalı Türk IŞİD’li – Fatih Jahangir
Fransa’da Yakalanış ve İade Süreci
Çakıcı, 1998 yılında Fransız polisinin düzenlediği bir operasyonla Nice’de yakalanarak tutuklandı. Üzerinden, eski bir kırmızı pasaport, ses kayıtları ve 177 bin dolar gibi deliller çıkmıştı. Çakıcı, daha önce Türkiye’de işlediği suçlar nedeniyle yargılanması için Türkiye’ye iade edildi. 13 Aralık 1999’da Türkiye’ye iade edilen Çakıcı, Kartal H tipi Cezaevi’ne konuldu ve burada uzun süre cezaevinde kaldı.
Çakıcı’nın Sonraki Dönemi ve Kamuoyundaki İmajı
Alaaddin Çakıcı’nın yeraltı dünyasındaki etkisi, devletle olan ilişkileri ve iş dünyasındaki bağlantıları, onu Türkiye’nin en tartışmalı isimlerinden biri yapmıştır. MİT ile ilişkileri, yeraltı dünyasındaki gücü ve siyasi etkisi, ona birçok suçtan uzak kalma fırsatı tanımış, hatta devlet tarafından zaman zaman kullanılmasını sağlamıştır. Bununla birlikte, Çakıcı’nın adının karıştığı cinayetler, tehditler ve finansal skandallar, onu hem yargı önüne çıkarmış hem de kamuoyunda büyük bir infial yaratmıştır.
Bugün, Alaaddin Çakıcı’nın adı hala Türkiye’nin yeraltı dünyasıyla özdeşleşmiş bir figür olarak anılmaktadır. Hem yargılanması hem de geçmişteki faaliyetleriyle ilgili kamuoyunda tartışmalar devam etmektedir. Çakıcı’nın hayatı, devletle yeraltı dünyası arasındaki ince çizgiyi ve bu ikili ilişkilerin Türkiye’deki siyasi yapıyı nasıl şekillendirdiğini gözler önüne sermektedir.
Kaynak: 1
Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.