Esmer Gözlü Misko
Esmer gözlü, incecik bir kedi olan Misko, her sabah evinin çatısına çıkar ve aşağıya bakan insanları izlerdi. Bir gün, küçük bir çocuk düştü ve çığlık attı. Misko, korku dolu gözlerle çocuğun yardımına koştu.
Çocuğun eli çatıdan aşağı sarkmıştı, Misko ise onunla oynayan bir kedi gibi dikkatlice ve nazikçe onu tuttu. Çocuğun annesi telaşla yardımına koştu, Misko ise sakin bir şekilde çocuğu tutarak annesine teslim etti.
Çocuk güvenli bir şekilde annecinin kollarına alındı, Misko ise evine doğru yol aldı. O gün, Misko’nun cesareti ve kahramanlığı tüm mahalle tarafından konuşuldu. O günden sonra, Misko evcil bir kedi değildi, bir kahramandı.
Miau ve Mittens
Kışın en sert gecelerinden birinde, uzun ve tüylü kuyrukları birbirine dolanmış iki kedi, ormanın kalbinde, sıcak bir yuvanın içinde sığınak arıyordu. Miau ve Mittens, adları gibi, birbirlerine bağlıydı. Güneşin ışınları, buzlu ağaç dallarının arasında, gölgelerini dans ettirirken, birbirlerinin sıcaklığında huzur buluyorlardı. Karda oyun oynamaktan, birlikte avlanmaktan ve birbirlerine sarılmaktan zevk alıyorlardı.
Fakat bu gece, huzurlu uykusunu bozan bir ses duymuşlardı. Korkunç bir gürültü, ormanın derinliklerinde yankılanıyordu. Miau ve Mittens birbirine baktılar, kuyrukları titredi. Ne olduğunu anlamakta zorlanıyorlardı. Büyük bir kar tanesi, onların sıcak yuvaya düşmüştü, ve daha sonra, bir başka, ve bir başka… Birden bire, bir kar fırtınası kopmuştu.
Ormanın içinde, kar fırtınası bir deliye dönmüştü. Kar taneleri, her şeyi kaplayarak, yolu kaybeden iki kedi dostunu tamamen etkisiz hale getirmişti. Başlarını kaldırıp, çevreyi göremiyorlardı. Birbirlerinin sıcaklığını korurken, korku ve endişe, onların kalbine çökmüştü.
Üşüme, çevreyi görememe ve karın açlığıyla boğuşan Miau ve Mittens, birbirlerine daha sıkı sarılmıştı. Fırtına, onları daha da derine sürükledikçe, kalpleri umutsuzlukla dolmuştu. Korkularının en dibinde, ayırt edemedikleri bir ses, onları bir umut ışığına yönlendirdi.
Ağaçların arasında, çığlıklarına cevap olarak bir ses duymuşlardı. Sesin kaynağına doğru ilerlerken, karanlıkta parlayan bir ışık görmüşlerdi. O ışık, korkularıyla mücadele eden iki kedi için, bir umut ışığıydı.
Fırtınanın ortasında, çığlıkları ve korkuları arasında, Miau ve Mittens, birlikte hayatta kalacaklarını biliyordu.
Şişko Kedi Fiko
Fiko, çok sevimli bir kediydi ama biraz şişman! Fiko’nun göbeği çok büyük, boyun derisi sarkık ve patileri arasında bolca et vardı. Fiko, kendini çok mutlu hissediyordu, ama ailesi endişelenmeye başladı. Fiko, yavaşça yürüyordu ve merdivenleri çıkmakta zorlanıyordu.
Fiko’nun ailesi, “Aman Fiko, bu kadar şişman olursan çok zorlanırsın!” dediler. Fiko, onları dinledi ve “Şişman olmak çok eğlenceli!” diye mırıldandı. Ama ailesi, “Hayır, Fiko! Şişman olmak zor ve tehlikeli olabilir!” diyerek onu ikna etmeye çalıştı.
O zaman Fiko’nun ailesi ona özel bir diyet hazırladı. Fiko artık en sevdiği et ve balıkları yiyemiyordu. Az yağlı ve daha az yemek yemesi gerekiyordu. Başta Fiko çok üzüldü, ama ailesi onu ikna etti ve Fiko, “Tamam, deneyeceğim!” dedi.
Fiko, yeni diyetiyle çok çabalamak zorunda kaldı. Ama sonunda, çok çabalamaya değerdi. Fiko, daha daha enerjik oldu. Merdivenleri çıkmak daha kolay oldu, oyun oynamak daha eğlenceli oldu ve hemen herkese sarılmak istedi.
Fiko’nun ailesi, onun değişimine çok sevindi. Fiko, daha da güçlü ve daha da keyifli olmuştu. Güzel ve hareketli bir kedi olmuştu. artık “şişko Fiko” değil, çok sevimli ve enerjik bir kediydi.
Fiko, hepimiz sağlıklı ve mutlu olmak için diyet yapmamız gerektiğini öğrendi.
Minik ve Tosun
Minik, yeni evine taşındığında, evin bahçesinde, büyüklüğü ve enerjisiyle dikkat çeken bir köpekle tanıştı. Bu köpek, Tosun adında iri yarı, gözü kara bir Alman kurduydu. Tosun, her zaman hareket halindeydi, her şey onu heyecanlandırır, çevresinde olan her şeye koşturup vurur, çırpınırdı. Minik ise, sakin, incelikli ama biraz da ürkek bir kediydi. İlk karşılaştıklarında, Tosun’un aşırı hareketliliği Minik’i rahatsız etti. Minik, Tosun’un sık sık kendisine doğru atılmasını, tüylerini öpmesini ve gürültülü havlamalarını sevmedi. Tosun ise, Minik’in sessizliğini ve hareketsizliğini anlamıyordu. Her fırsatta Minik’in peşinden koşturur, onunla oynar, hatta bazen tekmelemeye kalkardı. Bu sıkıntılı karşılaşmalar, iki dostun düşman olmasına neden oldu.
Bir gün, karşılaştıkları bir kaza, bu düşmanlığı sonlandırdı. Aile, evcil hayvanlarını günün bir vakti bahçeye çıkarıp bir an onlarla boş vakit geçirmeyi severdi. Bu günde de aşkları güzel bir gün gibi başladı. Ancak aniden bir şey oldu. Tosun ve Minik bahçede oyun oynarken, Tosun bir anda yere yığıldı, kaydı ve hareketsiz kalmaya başladı. Minik, Tosun’un üzerine atladı. Tosun, bir çığlık atmadan, gözlerini açmış ve Minik’e uzanmıştı. Minik Tosun’a “Ne oldu?” diye sordu. Tosun “Düştüm, ayaklarım acıdı” dedi. Minik, Tosun’un ayaklarını okudu, ayakları mor ardı. Minik bir anda Tosun’un yardıma ihtiyacı olduğunu anladı. Hemen ev
Kedi Roni Masalı
Uyuyan Güzel Kedi Masalı
Kedilerle İlgili İlginç Bilgiler
Kediler Zaman Algısını Yitirir: Kedilerin zaman algısı bizimkinden farklıdır. Onlar için saatler, günler gibi soyut kavramlar yoktur.
Bir Kedinin Beyni İnsan Beynine Benzerdir: Kedilerin beyin yapısı %90 oranında insan beynine benzer. Bu nedenle duygusal olarak da insanlara benzer tepkiler verebilirler.
Kediler 100 Farklı Ses Çıkartabilir: Kediler yaklaşık 100 farklı ses çıkartabilirken, köpekler sadece 10 farklı ses çıkarabilir.
Kediler ve Düşme: Kediler yüksekten düştüklerinde kendilerini dengeleyebilme kabiliyetine sahiptir. Bu, “düşme refleksi” olarak bilinir ve onları genellikle ciddi yaralanmalardan korur.
Kedilerin Burun İzleri Parmak İzi Gibidir: Her kedinin burun izi eşsizdir, tıpkı insanların parmak izleri gibi.
Kediler Su İçmeyi Pek Sevmez: Çoğu kedi suyu sevmez çünkü doğada genellikle nemli besinlerle su ihtiyaçlarını karşılarlar.
Kediler Gözlerini Nadiren Kırpar: Kediler güven duyduklarında yavaşça gözlerini kırparlar. Bu, kediler arasında güven ifadesi olarak bilinir.
Kediler Kendi İsimlerini Bilebilir: Kediler kendi isimlerini bilirler, ancak bazen sizi görmezden gelmeyi tercih ederler.
Dünyanın En Yaşlı Kedisi 38 Yaşında Öldü: “Creme Puff” adlı kedi, 38 yaşına kadar yaşayarak dünyanın en yaşlı kedisi olma rekorunu elinde tutuyor.
Kedilerin Ter Bezleri Patilerindedir: Kediler terler, ancak ter bezleri patilerinde bulunur.
Kediler Solak ya da Sağak Olabilir: Kediler tıpkı insanlar gibi solak ya da sağak olabilir. Çoğu erkek kedi solak, dişi kediler ise sağaktır.
Kediler 200 Milyondan Fazla Koku Reseptörüne Sahiptir: Kedilerin burunları, kokuları tespit etmede çok hassastır. 200 milyondan fazla koku reseptörüne sahiptirler.
Kediler Günde 16 Saat Uyur: Kediler günlerinin büyük bir kısmını uyuyarak geçirir. Bir kedi ortalama olarak günde 16 saat uyur.
Kedilerin Dili Tırtıklıdır: Kedilerin dilleri, yedikleri eti kemiklerden sıyırmalarına yardımcı olan küçük tırtıklarla kaplıdır.
Kediler Rüyalar Görür: Kediler de insanlar gibi REM uykusuna girerler ve bu sırada rüya görebilirler.
Kediler Sadece İnsanlar İçin Miyavlar: Kediler doğal yaşamda birbirleriyle iletişim kurarken miyavlamazlar. Miyavlama, yalnızca insanlarla iletişim kurmak için geliştirdikleri bir davranıştır.
Kediler ve Esneme: Kediler esneme eylemini, vücutlarında biriken toksinleri dışarı atmak ve kaslarını gevşetmek için yaparlar.
Kediler Ultrasonik Sesleri Duyabilir: Kediler, insanların duyamadığı yüksek frekanslı ultrasonik sesleri duyabilir. Bu, avlanmalarına yardımcı olur.
Kediler Tüyleriyle İletişim Kurar: Kediler tüylerini dikleştirerek ya da kabartarak ruh hallerini ifade ederler. Korkmuş veya savunmada olduklarında tüylerini kabartırlar.
Kedilerin İskelet Yapısı Esnektir: Kedilerin omurgasında daha fazla omur bulunur ve kemikleri insanlar kadar sıkı bağlarla birleşmez. Bu nedenle kediler oldukça esnek hareket edebilirler.
Okusana.ORG sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.